Tohma Kanyonu (Malatya)

MALATYA`DA CENNETTEN BİR KÖŞE TOHMA KANYONU

Tohma çayının kayaları yararak oluşturduğu bu küçük ama bi o kadarda güzel olan bu kanyon Malatyanın Darende ilçesinde bulunmaktadır. Malatya´dan Kayseri istikametine giderken  Malatyadan sonra 107km daha gidince ulaşılan bu güzel yeri buradan geçerken az bi zamanda gezme fırsatım oldu. Darende´nin çıkışından sağ tarafa saparak yaklaşık 1km kadar ilerledikten sonra tohma çayının girişine ulaşıyorsunuz. Belediye burasını o kadar güzel şekillendirmiş o kadar bakımlı yapmış ki buna rağmen giriş ücretsiz rahatlıkla girip gezebilirsiniz.

tohma-kanyonu

Kanyon girişinde somuncu baba türbesi bulunmaktadır. Somuncu Baba hazretleri Ulu Camii’nin inşası sırasında işçilere pişirdiği ekmeklerle ünlüdür.  Bu manevi şahsiyet Ulu Camii’nin manevi harcını oluşturmuştur. Adını buradan alan bu türbe oldukça yoğun ziyaretçiyi ağırlamaktadır.
Dilerseniz yine hemen kanyon girişinde bulunan rafting düzenleyen acenteye uğrayıp rafting e de katılabilirsiniz. 4km uzunluğunda ve yaklaşık 45dk süren bu rafting parkuru sizi oldukça heyecanlandıracağından eminim. Dağcılık deneyimi olanlar kaya tırmanışı yapabilirler.
Bu alan çok güzel düşünülmüş, bir çok kamelya ve hazır mangal yeri bulunmakta sadece malzemelerinizi alıp burada çayın boyunda mangal yapabilir, şelaleden akan buz gibi suyun altına kapruzlarınızı koyabilirsiniz, gözlemlediğim kadarıyla bir çok insan böyle yapıyordu. Tabi hazırlıksız geldiyseniz çok güzel alabalık, pide ve kebaplar yiyeceğiniz uygun fiyatlı restaurantlar da bulunmakta çayın yanıbaşında.
tohma-kanyonu-selale

Şelalenin tam ortasına yürüyüş yolu yapılmış böylelikle şelalenin altına girip ıslanmadan manzaraya bakabiliyorsunuz.

İşte meşhur kudret havuzları (gavur hamamı) ,   Tohma Kanyonu içerisinde, kayaların arasından akan suyu  yaz-kış 22 °C sıcaklıkta olan 3 adet havuzdan oluşmaktadır.  Havuzu dolduran su dakikada 11 metreküp debi ile akmaktadır. Havuzlara 5tl karşılığında girebilirsiniz girince içinden çıkmak istemeyeceksiniz.

kudret-havuzu

Balıkçılığa meraklıysanız yanınızda malzemelerinizi getirmeyi unutmayın suyun içinde oldukça fazla balık var şansınız varsa 1kg lik bir alabalık bile tutabilirsiniz zira ben yürüyüş yolunda yürürken bir balıkçının tuttuğunu gördüm.Eğer biraz sakinlik istiyorsanız kudret havuzlarını geçtikten sonra yürüyüş yolu kanyon boyunca devam ediyor ve çay boyunca hep kamelyalar mevcut yanlarında da ocak ve mangal yerleri var bunlardan bir tanesine yerleşim akşama kadar çayın boyunda pikniginizi yapabilirsiniz tamamen ücretsiz hepsi.

Zaman çok çabuk akıp gitti burda herşeyiyle güzeldi tohma çayı ve kanyonu, yine Darende çıkışından 2km sonra sol taraftan yaklaşık bir 2km daha giderseniz çok güzel bir şelale daha varmış ancak benim vaktim olmadığı için görme fırsatım olmadı. Darendeye yolu düşenler mutlaka buraya zaman ayırsınlar seyahat planlarını ona göre hesaplasınlar şiddetle tavsiye edilir. Ayrıca Ağustos ayının ortalarında burada Güreş ve Kültür festivali düzenlenmekte bu ayda seyahat edeceklerin dikkatine.
Darende belediyesine yapmış olduğu güzel çalışmalardan dolayıda ayrıca teşekkür ederiz.

Rotterdam`da Gezilecek En İyi 10 Yer

1MARKTHAL

Kapalı Pazar alanı pek çok şehirde bulunmakla birlikte, lüks konutlarla kapalı Pazar alanını birleştirmek fikrinden doğan Rotterdam Kapalı Pazarı (Markthal ) türünün tek örneğidir. Devasa bir atnalı şeklinde dizayn edilmiş apartman binasının altında Pazar yerleşmiştir. Yaklaşık 100 taze yiyecek tezgahı , 15 dükkan ve çeşitli restoranların yer aldığı alanda, bir süpermarket de bulunmaktadır. Bu alan Rotterdam’ın ikonu sayılan Kübik Evlerin ünvanını elinden alacak gibi durmaktadır. Pazar tezgahları arasında dolaşırken başınızı kaldırıp yukarı baktığınızda binlerce metrekareyi kaplayan bir sanat eseri göreceksiniz. İki sanatçı tarafından yapılan bu eser, tarihte bolluk sembolü olan ve meyvelerle dolu boynuz biçimli kap olarak tasvir edilen Horn of Plenty adını taşımaktadır. Tavanda meyveler, sebzeler, tahıllar ve deniz ürünleri 11 bin metrekarelik bir sanat eseri kapsamında sergilenmektedir.

Sonraki

Samos, Sisam adası gezi rehberi

3 GÜN SAMOS ADASINI KEŞFETMEK

Yaz tatilinde nereye gitsem diye düşünürken Yünan adalarından birine gitmek aklıma geldi. Ama adadan bol ne varki Yünanistan´da, hangisine gideyim diye düşünürken internette Samos adasını gördüm, hem güzel, hemde kuşadasına çok yakın gözüküyordu, böylelikle uzun vapur yolculuğu yapmamış olacaktım. 

Öncelikle adaya en kolay geçiş yolu Kuşadasından vapurladır. Yeşil pasarta vize gezermiyor ama normal pasaporta vize gerekiyor vize işlemleri için bir gün önceden bilet alacağınız turizm acentesine başvurabilirsiniz.  Kuşadası  limanı girişinde bulunan turizm acentesinden hem vize işlemleri için bilgi alabilir hemde biletinizi alabilirsiniz. Ben gidiş -dönüş (dönüş açık) 55 euroya aldım, günübirlik olunca daha uygun fiyat oluyor. Aynı turizm acentesinden samos turuda satın alabilirsiniz bir gece konaklamalı akşam yemeği ve sabah kahvaltısı  dahil 115euro.  Feribot sabah 9 da kuşadasından kalkar, 17.00 da Samos´tan haraket eder. Yaklaşık 2 saat yolculuktan sonra Samosá varıyorsunuz. Samos Yünanistan ın diğer adalarına geçmek için bir aktarma noktasıdır aynı zamanda. Hava alanı da bulunmaktadır adada.

samos-haritasi

Sabah 9 da feribot haraket ediyor ve Kuşadası limanını arkada bırakıyoruz. Ben 07,50 gbi limana geldim ama açılmamıştı daha biraz bekledim, 08.30 gibi limana gelseniz rahatlıkla yetişebilirsiniz.VATHİ (VATHY)
vathi   Nihayet 2 saatlik manzaralı bir vapur yolculuğundan sonra vathi limanına ulaşıyoruz. Vathi limanı Kuşadası port gibi modern ve büyük değil, içinde küçük bir freeshop ve bir polisin durduğu kulübeden ibaret küçücük bir yer.  İki görevli var biri pasaport kontrolu yapıyor diğeğri valizlerinize göz gezdiroyur çünkü x-ray cihazı yok adamlar fakir belli. Yunan polisi oldukça rahattı sivil giyimli , o kadar rahattı ki gömleğinin bütün düğmeleri açkı sadece bir tanesi ilikliydi. Bizim polislerle kıyasladığımda oldukça ilginç geldi bana. Burda yeşil pasaportunuz olması size büyük avantaj sağlıyacak hiç uğraşmadan geçiyorsunuz, yeşil pasaportu olmayanlar form falan doldurarak vakit kaybetmek zorundalar malesef.
Vapur adanın kuzeyinde bulunan vathi şehrine geliyor aynı zamanda burası adanın baş şehri durumunda. Vapurdan iner inmez bir çok araba kiralayan veya motor kiralayan rent a car bulabilirsiniz, ama hemen kiralamak için buradakilere atlamanıza gerek yok çünkü adanın her yerinde bol miktarda motor veya araba kiralayan daha uygun fiyatlı yerler bulabilirsiniz ve mutlaka güçlü bir pazarlık yapın. Ben o hatayı yaparak iner inmez motor kiraladım 3 günlüğü 70euro ya 200cc lik piagio kiraladım ancak sonradan yaptığım araştırmada bu paraya 500-600cc lik kawasakiler veya suzukiler kiralayabilirsiniz. 100cc lik motorlar 12 euora dan başlıyor. Araba fiyatları da günlük 25-30 euro civarında.
vathi-beach
 Ben daha önceden herhangi bir otelde rezervasyon yaptırmadığım için  hemen bir motor kiralayarak kendime uygun ucuz bir otel aramaya başladım. Zaten cep telefonumdan booking.com dan otellere bakmıştım az çok fikir sahibiydim. Adada önemli 3 kasaba var bunlar kuzeyinde sırasıyla Vathi, Kokkari ve Karlovasi  birde güneyinde olanlar var onlar biraz daha küçük. Vathi de otel fiyatları 40-50euro civarında Kokkaride de aynı, Karlovasi de biraz daha uyguna otel bulabilirsiniz, oteller genelde küçük pansiyon şeklinde oteller. Ben 30euroya kahvaltı dahil Karlovasi de Meropi otelde kaldım. Ancak benim tavsiyem siz Kokkari de kalın hem vathiye yakın olursunuz  çünkü burası ikisinin tam ortasında Vathi ye yaklaşık 10km lik mesafede turistik bir yer ve ünlü tsamadou plajına yakın ve denizi çok güzel. Kokkari sahile kurulmuş bir balıkçı köyünden turistik bir yere dönüşmüş. Karlovasi  Vathiye 30km burada  biraz daha büyük bir kasaba havası var daha geniş alana yayılmış bir şehir ayrıca Mykonos a giden feribotlarda buradan kalkıyor. Vathi´den diğer birçok Yünan adasına geçmek için feribot bağlantısı bulabilirsiniz. www.feribot.net sitesinden hem Türkiye-Yünanistan seferlerine hemde Yünanistan iç hat feribot saatlerine ve fiyatlarına bakmanız mümkün.
kokkari-sokaklariResimlerde gördüğünüz yer Kokkari. Kokkari küçük bir balıkçı kasabasıyken şirin bir turizm kasabasına dönüşmüş sahil boyunca kafeler, restaurantar sıralanmış, hepsi birbirinden güzel.  Bir tane ana caddesi var sahil tarafında genelde kafeler bulunmakta, iç kısımda ise moteller ve motor kiralayan işyerleri mevcut, eğer hala bir motorsiklet veya araba kiralamadıysanız burdan uygun fiyata bulabilirsiniz.
Kafeler oldukça sıcak dizayn edilmiş, çalışanlar ve sahipleride bi o kadar sıcakkanlı ve nazikler. tsamadu-beachOtelinize yerleştikten sonra kendinizi plaja atabilirsiniz adada bir çok plaj var en ünlüsü ve büyüğü  tsamadou plajı. Burada 4 euro karşılığında şezlong ve şemsiye kiralayabilirsiniz ayrıca içecek ve yiyecek serviside vardır. Bu plajın bir özelliği de plajın bir bölümünün tamamen nüdistlere ayrılmış olması burada çırıpçıplak rahatlıkla denize girip güneşlenebilirsiniz  genelde 50-60 kişilik bölümü bu şekilde yapıyor hatta ailecek gelip çıplak şekilde güneşlenenler var.  Zaten adanın neresine giderseniz gidin bu şekilde birileriyle karşılaşmak mümkün çünkü oldukça rahatlar.  Bu plajdan önce lemonaki beach diye bir yer daha var orasıda güzel bir yer. Ayrıca Karlovasi kasabasını geçtikten 5km sonra gizli bir plaj var buraya ulaşmak ve yolunu bulmanız çok zor. çünkü yol bir yerde bitiyor ve dağların eteğinden patikaları kullanarak oldukça zorlu ve dik yamaçlardan patikaları arayarak en az 1 saat yürüyerek ulaşabilirsiniz. Ulaştığınızda dağın eteğinde oldukça geniş sarı kumdan bir kumsal ve çok güzel bir deniz bulacaksınız ancak burası ulaşımı  zor olması nedeniyle sakinlik ve sadece denizle baş başa kalmak isteyenlerin yeri olduğunu belirteyim ayrıca burada da nüdistleri görebilirsiniz.samos-motor-kiralamaEğer denizden ve plajdan sıkıldıysanız bir motor kiralayın ve  samos dağlarına, köylerine doğru bir yolculuğa çıkın. Oldukça güzel manzaralar görecek adaya tepeden bakacaksınız. (telefonumun şarjı bittiği için tepeden fotoğraf çekemedim malesef). Köylerdeki evler oldukça bakımlı ve güzel, pencereleri mavi boyalı  tipik ada evleri, camlarından, balkonlarından begonyalar sakrmış hepsinin.  Ama köylerden geçerken hiç kimseyi görmedim sanırım herkes kapısını katapmış sahil kenarlarına inmişler. Her köyün girişinde bir klise olduğu gibi, hiç ummadığınız bir dağ başında, bir tarla başında, hiç kimsenin hatt hiç bir yerleşim yerinin olmadığı yerde bile, beyaz badanalı pencereleri mavi bir klise karşınıza çıkabilir. Yine yol boylarında sık sık görebileceğiniz mum yakma yerleri mevcut, isteyen mum yakabilir.
Benzin 4 tl çok ucuz değil ama bize göre yinede ucuz sayılır, motorunda arabaya göre az yaktığını düşünürsek oldukça yol katettim , hatta gördüğüm her patika yola bile girdim burada. İnsanlar trafikte motorlara ve diğer araçlara karşı çok saygılılar , hiç kimsenin korna çaldğını duymadım. Dağın başında bile kırmızı ışık yansa herkes ışığa uyuyor, hatta lambalara 5m mesafede çizgi çekilmiş kimse bu çizgiyi geçmiyor.

Phuket Gezilecek Yerler

 YER YÜZÜNDE BİR CENNET PHUKET

Phuket e ilk gittiğimden bugüne tam 22 ay geçmiş, yine dayanamıyorum ve tam sezon başlangıcına doğru kasım sonunda  yeniden Phuket`e merhaba diyorum, inanınki memleketi olsa insan bu kadar özler bende o kadar özlemişim.
Bu kez daha bilinçliyim, nerede kalacağım, nereye gideceğim, nerden alışveriş yapacağımı daha önceden tecrübe ettiğim için kendi köyüme gider gibi gidiyorum.  Phuket havaalanında uçaktan iner inmez kapı önünde Patong Beach e giden dolmuşları göreceksiniz 6-7$ a sizi otelinizin kapısına kadar bırakıyorlar.   Doğruca  eğlencenin kalbi Patong a gidiyorum. Bilenler zaten bilir Phuket in en haraketli yeri Patong tur, en işlek caddeside Bangla road.  Bangla road a yakınlığı nedeniyle  ikinci kez otel seçimimi Tiger inn olarak yaptım.
Phuket gezilecek yerler;   Phukette hemen hemen adım başı denecek kadar tur satan ofisler ve deskler bulunuyor. Mutlaka bu  turlardan tur satın alın ama alırken kalabalık olmamasına özen gösterin.  James Bond adası, Phi Phi adası, Smilan adası bu turların en gözde olanları, özellikle Phi Phi adası turunu tavsiye ederim , bütçeniz uygunsa speed botla gidin mutlaka. Bu turlara ödediğiniz her kuruşa fazlasıyla değecektir.
Patong civarında Patong beach başta olmak üzere 3 tane büyük ve meşhur beach var, sırasıyla Patong beach, Karon beach ve Kata beach. Patongtan ister dolmuşla ister taksiyle buraya ulaşmak çok kolay yaklakış 10km kadar yol. Enerjisi olanların yürümesini tavsiye ederim. En  kalabalık beach tabiki Patong beach, daha sonra Karon ve bence en güzeli ve en huzurlusu Kata beach.  Ailesi ile gelenlerin kesinlikle Kata beach kısmına gelip konaklamalırını tavsiye ederim.

kata-beach

Kata beach e gelirseniz plajın sonundaki bu barda uygun fiyata çok güzel içecekler içebilir ve yemek yiyebilirsiniz. Mojitosu nu kesinlikle denemelisiniz.

 Patong gece hayatı;   Bangla road ta hayat neredeyse hiç durmuyor, bütün barlar sıraya dizilmiş herkes deli gibi eğleniyor.  O kadar çok bar var ki isimlerini akılda tutmak imkansız ancak 3 isim büyük club olarak diğerlerinden ön plana çıkarak ayrılıyor.
Bagnla road üzerinde bulunan Seduction, hemen yanında Tiger club ve Tam karşısındaİlizion,  bu 3 club her gece ağzına kadar insanla dolup taşıyor ve genelde dünyaca ünlü dj ler çalıyor.

Alışveriş ; Patong da bir çok sokak satıcısı olduğu gibi, Jugnleceylon gibi  büyük birde alışveriş merkezide bulabilirsiniz. Bu alışveriş merkezinin altında çok büyük bir market var, buradan yiyecek içecek, tropikal meyveler alıp tüketebilir yada hazır pişmiş yemeklerden yiyebilir, aldığınız balığı, karidesi vb. deniz ürünlerini pişirttirip evinizde otelinizde yiyebilirsiniz.  Telefon almak isteyenler için bu alışveriş merkezi içinde Apple Store mevcut bilginiz olsun. Alışveriş merkezinin en üst katında ise birçok telefon dükkanı var , telefon alışverişlerinizi buradan yapabilirsiniz.

 jungceylon

Ne yenir; Tayland yemeklerinin tadı bize tuhaf gelebilir, alışık olmadığımız bir koku var, ben pek sevmedim tayland yemekleri denemek isteyenler Jungleceylon alışveriş merkezinin yanında,  geceleri yiyecek pazarı bulunuyor, rayı gezebilir, farklı yiyecekler gözlemleyip tanıda bakabilirsiniz. Tai yemeklerini sevmeyenler içinde çözüm çok fazla heryerde burger king, pizza hut yada yabancı ülke restauranları bulabilirsiniz.  Bangla Road sonundaki dönerci Türk ve döneri çok lezzetli kesinlikle tavsiye ederim.  Yine jungleceylan içinde çok şık ve gerçekten lezzetli yemekler yapan büyük restarunatlardan bulabilirsiniz, Burada irish time pub`ın da bir şubesi bulunuyor etleri inanılaz lezzetli, özellikle pazar günü giderseniz uygun fiyata, açık büfe sınırsız et yeme şansınız olur.

Bu gidişimde farkettimki 2 yılda Phukette değişen hiçbirşey olmamış, sokak satıcıları bile aynı de duruyor, burasıda tıpkı Mykonos gibi yıllar geçse bile hiçbirşey değişmiyor , belkide bu kadar çok sevilmesinin nedeni budur.

kata-beach-phuket

PHUKET`İ GEZMEK İÇİN KAÇ GÜN YETERLİDİR

Phuket çok büyük bir yer olmasa da civarda gezilecek çok güzel yerler olduğundan dolayı kesinlikle en az bir hafta ayırın, zamanı olanların 15 gün ayırmasını tavsiye ederim, burada zaman su gibi akıp gidiyor.

Hangi mevsimde gideyim; Phuket e hangi mevsim giderseniz gidin çok güzel olduğunu görecekseniz, hava her daim 30 derece civarında. Tabiki buranında bir yüksek sezonu var , o da Aralık, Ocak ve Şubat ayları, bu aylarda yağmur çok az yağıyor scaklar çok fazla bunaltıcı değil o yüzden bu aylarda Türkiyede kış yaşanırken siz gönül rahatlığıyla tatiliniz yapabilirsiniz, dezavantajı bu aylarda fiyatlar yüksek.   Sonbaharda giderseniz Muson yağmuru mevsimi, ancak gözünüzde büyütmeyin neredeyse günün her saati akşam 6 civarında bardaktan boşanırcasına yağmaya başlayan yağmur  saat 7 gibi bıçak gibi kesiyor. yani günün 1 saati ancak denk gelirsiniz yağmura,   hoşunuza bile gidecektir bu yağmır.

Ne kadar harcarım ; Geldik en merak edilen soruya,  Phuket te günlüğü 20$ a güzel bir otelde kalabilir, ortalama bir öğün yemeği 4-5$ yiyebilirsiniz.  Phukette fiyatlar Türkiye ile aynı diyebilirim, ancak alkol ve eğlence bize göre oldukça ucuz. 15 günlük bir gezi için 1000$ size rahatlıkla yetecektir.

Güneşin En Güzel İzlendiği Yer Nemrut Dağı

NEMRUT DAĞI KOMAGENE KRALLIĞI

Nemrut Dağı, Adıyaman ilindeki Kahta ilçesi yakınlarında Ankar dağları civarında 2.150 metre yüksekliğinde bir dağdır.Toros dağ silsilesinde bulunur. 1988 yılından beri millî parktır.Kommagene kralı Antiochus Theos, MÖ 62 yılında bu dağın tepesine, pek çok Yunan ve Pers tanrısının heykelinin yanı sıra kendi mezar-tapınağını da yaptırmıştır. Mezarda, bir kartalın başı gibi, tanrıların taş oymaları bulunur. Heykellerin diziliş şekli hiyerotesyon olarak bilinir.

Mezarda 1881 yılında Alman mühendis Karl Sester tarafından kazı çalışmaları yapılmıştır. Daha sonraki yıllarda yapılan kazılarda da Antiochus’un mezarı bulunamamıştır.

cendere-deresi

Benim gibi araçla gidecekseniz asla bu yolu tercih etmeyin, Malatya tarafından gelen yol çok götü, yılan gibi dağların arasından kıvrıla kıvrıla geliyor, seçeneğiniz varsa tercihiniz Mutlaka Kahta tarafından olsun. Ancak motorla gelecekseniz bu yollar size zevkli gelebilir oldukça güzel manzaralar var.

Eğer Malatya tarafından geldiseniz Dağın zirvesine 3km kala asfatl bitiyor, zamanınız ve enerjiniz varsa aracınızı kesinlikle Güneş motelin önünde bırakıp yürüyerek çıkmanızı tavsiye ederim, müthiş bir dugyu yaşamış olursunuz hemde aracınızı yıpratmamış olursunuz. Güneş Motel Dağın zirvesine en yakın motel olma özelliğine sahip Malatya tarafından gelenler için.
Eğer Kahta tarafından geliyorsanız yişe 1km aşağıya kadar asfatl yol geliyor buradan sonrasını merdivenle devam ediyorsunuz.

TANRILAR DAĞI NEMRUT
nemrut-heykeller

Zirvenin girişinde ormancılar karşılıyor sizi kişi başı 11TL giriş ücreti alıyorlar, öğrenci iseniz 5,5tl, dağa çıkacaklar mutlaka yanında para bulundursun sonra hayal kırıklığına uğramayın 🙂
Gürcü şarabını lazım olur diye bagaya atmıştım, ve gerçektende lazım oldu Nemrut un zirvesinde sizi iyice dinlendiriyor.

cendere

cendere-koprusu

Dağdan dönüş yolumuz Kahta istikameti oluyor, Dağdan kahtaya giden yol berbar bir durumda yolun yarısı toprak köylerin içinden geçiyor, yanlış yola girmiş hissine kapılabilirsiniz ancak endişe etmeyin yol gerçektende çok kötü. 15km kadar gittikten sonra nihayet yol asfalt oluyor, ancak yine dağların arasından aşağısı uçurum olan ve içinden müthiş bir dere akan vadilerden geçiyorsunuz. Dikkatli sürmekte ve yavaş gitmekte fayda var çünkü yol kesinlikle hata affetmez.

Yol artık düzleşmeye başlayınca Cendere köprüsüne de ulaşmış oluyorsunuz nihayet, zamanım kısıtlı olduğundan fazla resim çekme imkanım olmadı ama yukarıdaki resimdede görüldüğü gibi Cendere köprüsü oldukça güzel bir yer, hemen yanında piknik yapabileceğiniz yer var. Doğa tutkunlarınun Nemrut dağı Milli parkına hayran kalacağından hiç şüphem yok. Çadırınız varsa mutlaka bir gece kalmalısınız.

Japonya`da Sizi Şaşırtacak 8 Şey

JAPONYADA SİZİ ŞAŞIRTACAK 8 ŞEY

Japonyaya gitmeden önce sadece oranın muhteşem yemek kültürünü , sayısız tapınaklarını ,gelişmiş teknolojilerini göreceğimi umuyordum ta ki oraya varana kadar.Fakat benim bildiklerimin yanında bilmediğim de çok şey varmış.

8VENDİNG MAKİNELERİ

Kimi zaman istasyonlarda,apartmanlarda,metrolarda,köşe başlarında insandan daha fazla sayıda olan vending makinleri yeşil çaydan kahveye kadar birçok değişik içeceği sizlere sunuyor.

Sonraki

Singapur Gezi Rehberi

ASYANIN MODERN DEVLETİ SİNGAPUR

Hem şehir hem devlet olan Singapur dünyanın en modern ve düzenli şehri olarak gösterilmektedir.  Gerçektende geniş ve tertemiz caddeler ve bu caddeleri süsleyen muhteşem bir bitki örtüsü. Şehrin her yeri yemşeyil , binaların balkonlarından bile ağaçlar uzanıyor gökyüzüne.  Özellikle geceleri bir ışık şöleni sunuyor Singapur`da ki gökdelenler.

Öncelikle bilmelisiniz ki diğer asya ülkelerinden farklı olarak Singapur`da kurallar biraz daha katı ve inanılmaz pahalı bir şehir Singapur. Özellikle alkol ve sigara ya çok fazla vergi uygulanıyor. Singapur`a gelirken yanınızda sigara ve alkol getirmeyin 2 paket sigara için 20 dolar vergi istediklerini gördüm.

Singapur`a ulaşım; Ben Kuala Lumpur`dan otobüsle geçtim, 4,5 saat sürüyor otobüs oldukça rahat, ancak Singapur `a girişte çok fazla yoğunluk var yaklaşık 1 saat sıra bekliyorsunuz sınırdan geçmek için.  Türkideyedn THY nin direk uçuşları mevcut singapura.
Singapur Havaalanı; Dünyanın en iyi havaalanı olarak gösterilen singapur havalanı gerçektende her söyleneni sonuna kadar hakediyor. 3 terminalden oluşan havaalanı içinde botanik bahçeleri, alışveriş merkezleri, her köşesinde ücretsiz faydalanabileceğiniz bilgisayarlar, oyun salonları , sinema salonları, masaj koltukları bulunuyor.

Singapur`da ulaşım; Singapurda çok fazla taksi var ve genelde hepsi taksimetre açıyorlar, eğer 2-3 kişiyseniz taksi kullanmak daha hesaplıya gelebilir, taksi çok pahalı sayılmaz. Singapurda çok gelişmiş bir metro ağı var ve oldukça kolay 4 hattan oluşan metro şehrin her tarafına ulaşır vaziyette. Havaaalanından şehir merkezine metro ile çok rahat ulaşabilirsiniz. Havaalanı şehir merkezi arası yaklaşık 20km, 2 SGD ödeyerek metroyla ulaşabilirsiniz taksi yaklaşık 20 ile 25 SGD tutmakta.

Singapur`da nerede kalınır;  Singapurda otel fiyatlarının inanılmaz pahalı olduğunu unutmayın, merkezi bir konumda kalmak istiyorsanız Clarke Quay yada Boat Quay civarında bir otel bakmalısınız, zira singapurda çok geceleri en fazla haraket bu bölgelerde oluyor, her iki bölgeninde  nehir kenarında karşı karşıya olduğunu unutmayın. Otel tavsiyesi isteyenler Park otelde kalabilir hemen nehir kenarında Boat Quay bölgesinde her yere yakın sayılır.

HARİKALAR DİYARI SENTOSA ADASI

Singapur´da gezilecek yerler; -Singapur inanılmaz bir turistik şehir dolayısıyla yapılacak çok fazla aktivite var. İlk önceliği sentosa adasına vermelisiniz.  Eğer vaktiniz varsa Sentosa ya en az 2 gün ayırın.

sentosa sentosa-tren

Singapur`un simgesi haline gelen Marina Bay Sands oteli; Otelde konaklamak oldukça pahalı, malesef çatısındaki sonsuzluk havuzundan da sadece konaklayanlar yararlanabiliyor. Ama üzülmeyin 23 SGD karşılğında havuzun yanına kadar çıkıp bol bol fotoğraf çekebilirsiniz.  altında büyük bir kumarhane bulunan otelin  bünyesinde bütün lüks markaları bulabilirsiniz, içerisinde çok büyük bir alışveriş merkezi barındırıyor.

sonsuzluk-havuzu

– Singapur hayvanat bahçesi
-Singapur botanik bahçesi
-Singapur flyer
-singapur underwater

Sentosa Adası; Eğlence adası olarak tasarlanmış bu ada 3 duraktan oluşmakta. Adanın her yerinden eğlence fışkırıyor adeta ve son derece lüks otelleri bünyesinde barındırıyor Sentosa. Kumar tutkunları için de çok büyük bir kumarhane mevcut.  Singapurda kumarhanelere girmek için pasaport yeterli oluyor o yüzden pasaportunuzu yanınızdan ayırmayın.

Sentosa ya gitmenin en kolay ve ekonomik yolu önce metro ile Vivo city ye ulaşmanız ordanda Sentosa express`e binerek 4 sgd karşılğında adaya geçebilirsiniz. Dilerseniz Vivo City den yürüyerekte adaya geçebilirsiniz, güzel bir yürüyüş yolu var çokta uzak değil.

Sentosanın ilk durağı Üniversal Stüdyoları, hiç birşeye vaktiniz yoksa bile buraya kesinlikle girmelisiniz.  Burası tam 1 gününüzü alıyor sanırım
Singapur`da unutamayacağım tek yer burası diyebilirim.  Bilet fiyatı 79SGD.
universal-studyo universal-studyolari

Adanın 2. durağında yine eğlence merkezleri var Tiger sky burada bulunuyor.
Adanın 3.durağı ise plaj kısmından oluşuyor denize girmek isteyenler gidebilir, geceleri ise beach partiler düzenleniyor.

madagaskar

Singapurda alışveriş; Singapurda elektronik oldukça ucuz derler ancak öyle çok bariz bir fark yok, tabiki bize göre ucuz ama yarı yarıya olduğunuda düşünmeyin. alışveriş merkezleri genellikle Orchid caddesi üzerinde sıralanmaşı vaziyetteler, bunun yanı sıra Marina bay Sands oteli altında, Vivo city de de oldukça büyük alışveriş merkezleri bulunmakta.

Singapur Gece Hayatı; Singapur gece hayatı genellikle nehirin her iki yakasında konuçlanmış durumda. Boat quay ve clark quay bölgelerinde eğlenebilirsiniz. Zouk club ise singapurun en iyi diskosu. Eğlenmek için Zouk a gidebilirsiniz.

singapur-marin-by-sand

Halfeti gezilecek yerler

   urfa ve çevresi gezilecek yerler HALFETİ

Nasıl gidilir; Gaziantep´ten Urfa istikametine yol alırken Urfa´ya yaklaşık 115km kala otobandan çıkarak 35km kadar ilerledikten sonra önce Yeni Halfetiye sonra Evlerin bir kısmı sular altında kalan siyah gülün memleketi eski Halfetiye ulaşaçaksınız. Halfeti Urfa ilimize bağlı ama, Gaziantepe daha yakın olmasından dolayı Halfeti halkı bütün ihtayaçlarını Gaziantep ten karşılıyor. Asurların, Arapların, Bizanslıların yaşam sürdüğü adeta bir tarih yeridir.

Ortasından geçen deli FIRAT nehrinin bir çok şeye şahitlik etmesi insanı düşününce etkiliyor. Oradakiler Fıratın bir zamanlar çok şiddetli aktığını söylediler ama şimdilerde 2000 yılında BİRECİK barajının suyu ile birleşince Fırat yok olmuş ve bir çok kısım sular altında kalmıştır.
halfeti-manzarasi

Tepeden bakınca müthiş manzarasıyla sizi halfeti karşılıyor. Tepeden aşağı inmeden mutlaka fotoğraf çekin yol kenarındaki çeşmede soluklanın.

Tepeden aşağı inince Eski halfetinin mütevazi şirin atmosferi sizin içinizi ısıtıyor. Baraj gölü boyunda yaklaşık 300metrelik bir sahil yolu var. Sular altında kalan yerleri görmek için özel teknelerle tekne turu düzelniyor halfetililer.Sahil yolunda iner inmez Tekne gezintisi yapan kişilerin elemanları sizi karşılayacaklar gezinti isteyip istemediğinizi soracaklar öncelikle biraz ısrarlı bir şekilde. Ama acele etmeyin önce sahil şeridinde sağlı sollu dizilmiş restauantların arasından kısa bir yürüyüş yapın sonra dinlenerek tekne gezintisini yapabilirsiniz. Tekne için önce size fazla fiyat söyleyebilirler mutlaka pazarlık yapın, ben iki kişi için 30tl ödedim ama kalabalıksanız ve iyi bir pazarlıkçıysanız daha az ödeyebilirsiniz. Gezinti yaklaşık 1 saat sürüyor Halfetiyi ve ilerideki köylerin sular altında kalmış kısımlarını suyun içinden daha güzel görebilirsiniz oldukça keyifli bir 1 saat geçireceksiniz.
halfeti-camisi

Yapımı 1804 yılında başlayıp 1807 yılında tamamlanan, inşasında Ermeni taş ustalarının görev aldığı, halkların daha önce nasıl kardeşçe bir arada yaşadığının gösterilmesi bakımından sembolik önem taşıyan Halfeti Ulu Camii ni görüyorsunuz.

halfeti-tekne-turu

halfeti-cay-bahcesiKarşımızda söğütün altında çok güzel salaş bir çay bahçesi bulunmakta burda oturup çaylarınızı yudumlarken halfetinin sular altında kalmış köylerini daha detaylı gözlemleyebilirsiniz.

Köyün önüne kadar gelip duruyoruz.. Yavaş yavaş sessizliğin içinde ilerliyoruz. Öyle bir çıplaklık hakim ki etrafımızda, tam bir teslimiyet ile yok olmuşluğu benliğimize kazıyor adeta. Sulara gömülmüş tarihin küflü kokusu duyuluyor adeta evlerin çatlamış duvarlarının arasından.

Hz İsa’nın havarilerinden Yuhanna’nın burada bulunan 8 metre genişliğinde ve 75 metre derinliğindeki bir kuyuda İncil’i yazdığı söyleniyor. Bu nedenle Rumkale, özelikle Hıristiyanlar tarafından önemseniyor.

Yine bir efsane var burada da. Kralın kalede yaşayan çok yakışıklı bir oğlu varmış. Öylesine yakışıklıymış ki, bir bakanın bir daha bakacağı gelirmiş. Çevredeki bütün kızlar ona aşıkmış. Kralın oğlu da su ihtiyacını karşılamak için kalenin altında bulunan kuyuya inermiş. Bir gün suya yansıyan aksini görmüş. Uzun süre seyretmiş kendini. Bir gün iki gün derken sürüp gitmiş bu durum böylece. Suya yansıyan güzelliğine aşık olmuş. Kral oğlunu bu durumdan kurtarmak için bir yere hapsetmiş. O da kendini suya atarak derinliklerinde kaybolmuş. Sonradan bir nergis olarak ortaya çıkmış. Onun için Halfeti’de nergisler bir başka güzel kokarmış.

halfeti-yemek-yenilecek-yer

halfeti-baraji
halfeti-gozleme
Halfeti içerisinde bölgede ikamet eden halkın yaptığı gözlemeler ve yöreye özel lezzetlerden tatma şansınız var.
sabut-baligi
Şabut balığı yemek lazım mutlaka. Şabut balığı sadece Fırat nehrinde çıkan yöreye özgü bir balık. Denemeden gitmemek lazım öyle değil mi?
Gün batımına yakın demir alıyoruz bu tarih kokan yerden rotamızı Kelaynak kuşlarının üreme yeri olan Birecik e doğru çeviriyoruz. Gezimizde bir tarihin sulara gömüldüğünü gördük, bölgeye sağladığı ekonomik katkıyı düşünecek olursak iyimi oldu kötümü oldu tartışılır ama bölge halkı mağdur edilmemiş yeni evler verilmiş, evlerin sular altında kalmasıyla bölge bir turizm cenneti olmuş, geçim kaynaklarına turizm gelirleride eklenmiş bir çoğu restaurant sahibi olmuş , tekne sahibi olmuş. Edindiğim bilgilere göre bir çok kişi çalıyı bile meyve fidanı göstererek 1 ise 5 saydırarak bir çok kez devlete mahkeme açarak yüklü miktarda paralar almışlar yani kimse mağdur edilmemiş.

Van gölü ve çevresi gezi rehberi

2 GÜNDE VAN GÖLÜ VE ÇEVRESİ NASIL GEZİLİR

Havaların iyice ısınmaya başladığı Mayıs ayının sonlarında nereye gidebilrim diye araştırma yaparken Van gölü aklıma geldi ve şanslıyım ki tesadüfen inci kefali festivalinin de başlamakta olduğunu öğrendim.  Dünyada sadece van gölünde yaşayan ve bu gölde yaşayabilen tek balık türü olan inci kefali festivalinin 31 Mayıs -2 Haziran 2013 tarihleri arasında gerçekleşiyordu bu yıl. Geceden internet üzerinden araştırmazı yaptıktan sonra sabah 8de döküldük yollara hazırlığımız tam bir gece konaklayacağız Van´da ve gölün etrafında tam bir tur atacağız.    Güzergahımız Diyarbakır´dan çıkış Silvan-Kozluk- Bitlis-Tatvan-Gevaş-Edremit-Van-Muradiye-Erciş-Adilcevaz-Tatvan-Diyarbakır şeklinde olacak.

malabadi-koprusu   Meşhur Malabadi köprüsünü duymayan yoktur sanırım, en azından şarkılarda bile duymuşsunuzdur, malesef benim şansıma köprü tadilattaydı.

   Silvan ilçe sınırları içinde olan bu köprü Artuklu Beyliği

tarafından 1147 yılında yapılmıştır. Yedi metre eninde ve 150 metre uzunluğunda bir köprüdür. Malabadi Köprüsü, dünyada taş köprüler içerisinde kemeri en geniş olanıdır.Kemerin her iki yanında, iç tarafta kervan ve yolcular tarafından, özellikle kışın zorlu günlerinde barınak olarak kullanılan iki oda bulunmaktadır. öprü nöbetçileri tarafından da kullanılan bu odaları daha önceleri dehlizlerle yolun dipleri ile bağlantılı olduğu, gelen kervanların ayak seslerinin bu dehlizler vasıtası ile daha uzaklarda iken duyulduğu söylenir.    Köprü başında bekleyen yöre halkı çocukları göreceksiniz, hemen yanınıza gelip köprünün hikayesini size anlatacaklardır, dilerseniz videoyu izleyerek onların ağzından dinleyin birde hikayeyi, tabiki dinledikten sonra bahşiş vermeyi unutmayın.

bitlis-cayi   Diyarbakır Bitlis arasındaki bu çay size yol boyunca eşlik edecek ve çok güzel manzaralar sunacak size. Zaman zaman böyle şiddetli akan su zaman zaman çayırların arasında daha sakin ve menderesler çizerek akmakta, dikkat edin manzaralara bakayım derken gözünüzü yoldan ayırmayın.

bitlis-selale Bitlis´e yaklaştıkça Dağlar biraz daha yükseliyor ve manzaralar tabikide harika. Dağın tepesinden yavaş yavaş sızan bu su gördüğünüz bu şekilleri oluşturmuş tabikide yakından bakınca daha bi ilginç gözüküyor.

Zamanımız kısıtlı olduğundan Dolayı Bitlis merkez e uğrayamıyorum çevre yolundan transit geçip Tatvana geliyorum, o kadar dağ havasından sonra karnınız acıkabilir, Biz tatvan öğreten evi bahçesinde yanımızda getirdiğimiz yiyeceklerle birlikte kısa bir mola vererek yemey yemeye koyuluyoruz. Tatvan Van gölünün kıyısında oldukça güzel bir ilçe. Öğretmen evinin konumu harika hemen sahilde bulunan öğretmen evinin yemyeşil bahçesindeki kamelyalarda oturup yemeğinizi yiyebilirsiniz. Yemeğimizi yedikten sonra bundan sonraki durağımız Akdamar adası olacak.       Gevaş a 2km kala Akdamar adasını görüyoruz yol boyunca parketmiş arabalardan inen turistler iskeleden teknelere biniyorlar Akdamara gitmek için. Hemen bizde arabamızı otaparka bırakıp iskeleye iniyoruz. Burada dolmuş gibi çalışan tekmeler mevcut çok fazla beklemeden Akdamar adasına doğru yola çıkabilirsiniz. Kişi başı 15tl gibi bir ücret alıyorlar.

Yaklaşık 20dk lık bir yolculuktan sonra Akdamar adası ve Klisesi görünüyor karşımızda. Yavaş yavaş iskeleye yaklaşırken rüzgarın hızını kesen ada sayesinde su oldukça  durgun ve berrak.
akdamar-adasi-klise

akdamak-adasinda
Tekneden indikten sonra Giriş için kişi başı 3tl ödeyerek kliseye doğru uzanan merdivenlerden çıkıp giriş noktasına geliyorsunuz.  Müze kartınız varsa ücret ödemezsiniz.

Akdamar kilisesi duvar resimleri, İsa’nın başına gelenleri, çarmıha gerilişini, yıllara meydan okuyan bir “çağdaşlık”ta anlatıyor. O tasvirlerden biri gözü yaşlı kadınlar. Bu kadınlar, kralın İsa’nın gelmesinden korktuğu için katlettiği oğulları için ağlayan kadınlar…

akdamak-klisesi-resimleri

Kilisenin içindeki tarihe şahit olduktan sonra birazda dışarı çıkıp hemen arka tarafdaki kafetaryada çayınızı içip yemeğinizi yerken manzarayı seyredebilirsiniz.

On yıllar boyunca bakımsız olarak kalan kilise 2005-2007 döneminde Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde, Türkiye Ermenileri ve komşu Ermenistan ile ilişkilerin geliştirilmesine yönelik bir adım olarak, 1.5 milyon dolar harcanarak restore edilmiştir. Restoran çalışmalarını Ermeni mimar Zakariya Mildanoğlu yürütmüştür.

Akdamar Kilisesi’nin de 1951’de hükümet emriyle yıkımı kararlaştırılmış, 25 Haziran 1951’de başlatılan yıkım çalışması o dönemde genç bir gazeteci olan ve tesadüfen olaydan haberdar olan Yaşar Kemal’in müdahalesiyle durdurulmuştur.

Kilisenin arkasından manzara bu şekilde gözüküyor, ama dilerseniz biraz yürüyerek adanın en yüksek noktasına çıkıp bölgeyi daha iyi görebilirsiniz bunun için 15dk lık bi tırmanış gerekiyor, ben yorgun olduğum için çıkmadım tepeye.

   Akdamar Adasındaki Surp Haç kilisesi, Kudüs’ten İran’a kaçırıldıktan sonra 7. yüzyılda Van yöresine getirildiği rivayet edilen Hakiki Haç’ın bir parçasını barındırmak maksadıyla Kral I. Gagik’in emriyle 915-921 yıllarında Mimar Manuel tarafından inşa edilmiştir. Adanın güney doğusuna kurulmuş olan kilise, mimari açıdan Ortaçağ Ermeni sanatının en parlak eserleri arasında sayılır. Kızıl andezit taşından inşa edilmiş olan kilisenin dış cephesi, alçak rölyef şeklinde işlenmiş zengin bitki ve hayvan motifleriyle ve Kutsal Kitap’tan alınma sahnelerle bezenmiştir. Kilise bu özelliğiyle de Ermeni mimari tarihi içinde eşsiz bir konuma sahiptir.

Burada geçireceğiniz zamanın bir sınırlaması yok isterseniz gün boyu kalabilirsiniz, sizi getiren tekneyle dönme zorunluluğunuz yok iskeleyedeki herhangi bir tekneye binip geri dönebilirsiniz o yüzden zamanınız varsa dilediğiniz kadar vakit geçirin.
akdamar-adasi-ulasim

van-edremit

Edremite e az kaldı, Edremit gölün kenerına kurulmuş Van ın bir ilçesi, tipik sahil kasabalarını andırıyor. Köftesi meşhur buranın, sahil  kenarıda bir sürü köfteci görebilirsiniz, bende köftecilerin çok olmasına aldanıp köfte yedim ama sanırım kendi kendilerini meşhur etmişler köftesi hiç güzel değil, şimdiye kadar yediğim köftelerin yanına bile gelmez, inanın evde daha iyisini yapabilirsiniz, ben tavsiye etmem kesinlikle yinede sizin bileceğiniz iş.

van-kedisi
Van kedilerini görmek isterseniz Van´dan Muradiye istikametine giderken Van ın çıkışında Üniversiteyi uğramanız gerekir.
van-kalesi
Saat 17.00 sıralarında Van´a ulaşıyoruz, Mayıs ayının sonu olmasına rağmen oldukça serin neredeyse soğuk denecek bir hava karşılıyor bizi, ilk durağımız hava kararmadan Van kalesi oluyor.
  Van Kalesi, Urartu Krallığı tarafından kütle halindeki taştan yaptırılan ve Urartu başşehri Tuşpa’yı kuş bakışı gören bir istihkam yapıdır. Van Gölü kıyısında olup, Van şehrine 5 km uzaklıkta bulunan bu kale sarp bir kayalık üzerine inşa edilmiştir. Yapı 1800 m uzunluğunda, 120 m genişliğinde ve 80 m yüksekliğindedir. Kale MÖ 9. yüzyılda Lutipri’nin oğlu Sarduri tarafından MÖ 840-MÖ 825 tarihleri arasında kurulmuştur.
Hava soğuk ve Rüzgarlı olduğundan burada fazla vakit kaybetmeden ve iyice hava kararmadan Van merkeze gidip bir otel aramaya başlıyoruz, şehir merkezinde her bütçeye uygun otel var, yeni yapılan oldukça lüks oteller de mevcut parası çok alan arkadaşlar için, ama ben çok fazla para harcamıyayım derseniz şehir merkezinde 50-60tl ye kahvaltı dahil mütevazi oteller bulabilirsiniz, eğer kamu personeliyseniz buranın öğretmen evi yeni yapılmış ve oldukça güzel tabi ki yer bulabilirseniz.
Kahvaltısıyla meşhur olan Vanda kahvaltıyı otelde yapıyorum çünkü daha önceden buraya gelmiş kişilerden okuduğum gerçekçi yazılara dayanarak dışarda kahvaltı yapma gereği duymuyorum, Edremit in köftesi gibi buranın kahvaltısıda sadece isim yapmış çeşit çok ama sorgularsanız hangisi Van a ait düşünmek gerekir, bildiğimiz her yerde bulabileceğimiz türden şeyler, sadece otlu peynir yöreye özgü, bence fazla abartmamak gerekir ama illa Kahvaltı etmeden gitmeyeyim diyorsanız,  Bak hele bak Yusuf Konak kahvaltı salonuna gidebilirsiniz sanırım en meşhuru burası.
Yorgunluktan dolayı Van ın gece hayatına katılmıyoruz, gece ne oluyor ne bitiyor o yüzden bi yorum yapamıyacağım, erkenden yatıp sabah erken kalkıp otelde kahvaltımızı ettikten sonra nihayet inci kefallerini görmek üzere Muradiye istikametine devam ediyoruz.

muradiyeAna yoldan 15km kadar saparak Muradiyeye ulaşabilirsiniz, Muradiye Depremde en çok etkilenen yerlerden biri. İlçenin girişinden iki km kadar daha ileri giderek Muradiye şelalesine ulaşabilirsiniz, eğer yanınızda piknik malzemesi varsa buradaki mesire yerinde pikniğinizi yapabilirsiniz ona göre hazırlıklı gidin.
muradiye-selalesi

Vaktiniz varsa şelale karşısında güzel mesire yerinde vakit geçirebilirsiniz, dinlendirici olacaktır, ben fazla vaktim olmadığından dolayı, Muradiye girişine 1km kala Balık bendine doğru inci kefallerini görmek için geri dönüyorum.

Ana yoldaki köprüyü geçer geçmez mermercinin yanından giriş yapıyorsunuz buraya 200m kadar ilerledikten sonra Balık bendi karşınıza çıkacak. Arkamda gördüğünüz suyun içi balık dolu ama resimde belli olmuyor, biraz daha ilerde balıkların karşısına yükselti çıkıyor ordan balıklar suyun ters istikametine doğru Bendi aşmaya çalışıyorlar burada dilediğiniz kadar balık görebilirsiniz.
inci-kefali

Tam bu noktaya gelince balıklar burada yoğunlaşıyorlar adeta elinizi daldırdığınız her yer inci kefali, burdaki akıntıyı geçmek için sıraya girmişler ve hemde biraz enerji topluyorlar kendilerine, akıntıya karşı kürek çekmek gibi birşey bu.
Buradaki balıkları gördükten sonra asıl balığın çoğunlukta olduğu Erciş balık bendine doğru yolumuza devam ediyoruz, tabi ki festivale de katılmış olacağız Ercişte.

   Erciş balık bendinde balıklar daha çok suyu baktığınız her yer içini annelik içgüdüsü kaplamış inci kefalleriyle dolu.

İnci kefalı, tuzlu-sodalı sulara sahip Van Gölü’nde yaşayabilen endemik tek balık türüdür. İnci kefalı, sazangiller familyasını mensup, dünyada sadece Van Gölü Havzası’nda yaşayan bir balık türüdür. Genelde parlak gümüşî, sırtı gri-yeşil ve karın bölgesi gümüşî renktedir. Vücut küçük pullarla kaplı olup, gözler iridir. Üreme zamanı Nisan başından Temmuz sonuna kadar olup, bu dönemde büyük sürüler oluşturarak akarsulara göç eder. Bu göç esnasında, tuzlu-sodalı sudan tatlı suya doğrudan geçiş yapamadığı için hem yumurtlamaya giderken hem de dönerken akarsu ağızlarında osmotik ayarlama için bir süre bekler.

 Akarsulardaki su sıcaklığı 13 °C civarına ulaştığında akarsulara girerek yumurta bırakmaya başlar. Yumurtalarını akarsuların yayıldığı, hızının düştüğü bölgelerdeki hafif çakıllı, kumlu bölgelere bıraktıktan sonra tekrar göle döner. Yumurtadan çıkan yavrular 1-2 hafta içinde göle dönmeye başlarlar. Yavrular yaz boyunca gölün besince bol kıyı kesimlerinde sürüler halinde dolaşarak beslenirler. İnci kefalı yaz aylarında gölün 25 m derinliklerini geçmemek üzere her tarafında, kış aylarında ise 60 m derinliğe kadar olan kısımlarında dağılım gösterir. Türkiye’nin gölleri, akarsuları, göletleri, baraj göllerinden avlanan toplam 43 bin ton balığın tek başına yüzde 36’sını Van Gölü sağlıyor.

 ercis-panayiri

Küçük bir lunepark kurmuşlar festival alanına , burada bir hata yapıp hayatımda ilk kez gondola biniyorum ama sanırım gondol bana göre değilmiş pek sevmedim. Festival alanında da bir tur attıktan sonra yavaş yavaş dönüşe geçerek Adilcevaz istikametine yola çıkıyoruz.

Bir yanımızda Van gölü Karşımızada Süphan dağını alarak kıyıdan kıyıdan Adilcevaz istikametine yolumuza devam ediyoruz.

patnos

4058 metre yükseklikte sönmüş bir volkan olan Süphan dağı, Anadolu’nun üçüncü yüksek doruğudur. Doruk bir örtü buzulu ile kaplıdır. Süphan dağına genellikle doğu yüzünden tırmanış yapılır. Tırmanış, sırasında Van gölü her an birbirinden değişik ve güzel görüntüler sunar. Doruk tırmanışına Aydınlar köyünden başlanır. Buraya 6-7 km. uzaklıkta ve 2500 m. yükseklikte Şekerpınarı yada Süphan yaylasında kamp kurulur, kamp yerinden doruğa tırmanış ve dönüş 8-10 saatlik zamanınızı alır.
adilcevaz

   Süphanı geçtikten sonra Bitlise 90km uzaklıkta olan Adilcevaz ilçesine varıyoruz, çoğunluğun Türk ve Türkmen olduğu oldukça yeşillik gördüğümüz Adilcevazda kısa bir mola verip yemek yemeye karar veriyoruz.
Burası ceviziyle dünyaca ünlü bir yer, ilçede 30 bin civarı ceviz ağacı bulummaktadır. Burada cevizle ilgili birçok ürün bulabilirsiniz, reçelini denemenizi tavsiye ederim.
İlçenin sahil kenarı boydan boya park yapılmış durumda burada oturup çayınızı içebilir, ilçenin içindeki fırından aldığınız cevizli çörekleri çayla birlikte yiyebilirsiniz, dilerseniz burada göle girmekte mümkün.
Adilcevaz-Ahlat yol üzerinde,göl kenarında, Adilcevaz Kalesi’nin altında bulunan Adilcevaz Paşa Camisi 16.yüzyılda Zal Paşa tarafından yaptırılmıştır.Burada yemeğimizi yedikten sonra Ahlat istikametine devam ediyoruz, Zamanımız kısıtlı olduğundan dolayı Ahlatta hiç durmadan transit geçiyoruz. Ahlatı geçtikten sonra Gördüğümüz kahverengi bir tabela hiç planımızda yokken  bizi yolumuzdan döndürüyor ve Nemrut dağı kalderasına doğru tırmanmaya başlıyoruz.
Oldukça zorlu dağ yollarından geçtikten sonra krater in içine kadar inip gölün bir ucuna varıyoruz, burasın gerçektende bir tabiart harikası oldunun farkına varıyorum aracımızdan iner inmez. Kendinizi dev bir çanağın içindeymiş  gibi hissedeceksiniz. Burada çadır kuran, karavanla gelen insanları görebilirsiniz, ama tavsiyem buraya ya motorla yada arazi aracıyla gelin yol toprak yol ve çok bozuk bir yol.  Göle gelmeden biraz sağ tarafa doğru giderseniz tüten bacalarıda görebilirsiniz.nemrut-dagi-tatvan
Burası gölün sadece küçük bir kısmı gölün öbür ucu çok büyük.nemrut-ve-ben nemrut-krater-goluNemrutun tepesinden Va gölünün manzarası harika, birazdan buradan aşağı doğru 13km inip Tatvan´a varacağız.   Burada hummalı bir yol çalışması başlamış vaziyette, Buradaki turizmi canlandırmak için oldukça güzel bir yol yapıyorlar ve teleferik hattı hazır vaziyette, umarım bi daha ki gittiğimde Tatvandan teleferiğe binip öyle çıkarım buraya. Ayrıca buraya gelecekler Mutlaka Tatvan´dan yola çıksınlar hem 13km gibi kısa bir yol katederek ulaşrlar hemde düzgün bir yoldan gelmiş olurlar, ben 35km lik çok zor bir yoldan geldim malesef yolu bilmediğim için.Nemrut a da hoşçakal dedikten sonra bu kadar yorgunluğun üstüne yolda hiç mola vermeden Diyarbakır a tekrardan geri dönüyoruz.

Kapama Nedir? Nasıl Yapılır?

2219

KAPAMA NASIL YAPILIR

Trakya yöresine ait bu lezzetli yemek eskiden genellikle bayram sabahları yapılarak yenirdi. Yapması çok kolay bir o kadarda lezzetli olan bu Trakya yemeğini yerken umarım büyük keyif alırsınız.

MALZEMELER:
 Parçalanmış bir bütün tavuk veya arzuya göre bagette olabilir, isteyen 1 kilo kuzu etinden de yapabilir.

  • 1 baş soğan
  • 1 kaşık domates salçası
  • Karabiber ve tuz
  • 2 su bardağı baldo pirinç
  • 1 kaşık tereyağ , 1 kaşık sıvıyağ

Etleri bir tencerede haşlayın, etler haşlanırken bir tavada ince ince kıydığınız soğanları kavurun, soğanlar kavrulunca içine salçayı atın birazda öyle kavurun en son içine arzunuza göre karabiber ve tuz atarak ocağı söndürün.

 Yıkadığımız pirinci bir fırın tepsisi içine koyun ve kavurduğumuz soğanları pirinçlerle iyice karıştırın. 2 Bardak pirincin üzerine 3, 5 bardak kadar haşladığımız tavuğun suyundan ilave edin, en son tavukları pirinçlerin üzerine dizin ve fırına verin 45 dakika sonra fırından çıkarın veya fırının ısısına göre pirinçler suyunu çekince çıkartın.

kapama kapama-nasil-yapilir

AFİYET OLSUN

Takip edin

182HayranlarBeğen
0TakipçilerTakip et
13TakipçilerTakip et
0AbonelerAbone ol

Kaçırma